28 Ağustos 2012 Salı

Etraflıca düşündüğümde hiçbir şey zaman kavramı kadar erdemli, asil, veyahut acımasız, katil değil.

Düşünün iki aşığı, aylar yıllar geçtikçe birbirlerine olan güvenleri, tanışıklıkları, bilmişlikleri katbekat artar değil mi? Zamanlarını doğru kullandıklarını zannederler o ana dek.
Birlikte büyümek insanları mutlu eder, köklerini sağlamlaştırır ki darbelere karşı sıkı tutunabilme yetisi kazandırır.

Ancak, bu iki aşık gün gelir ayrılır ya hani olur da ayrılır ya, gözlemlediğim kadarıyla zaman onlara kötü yönünü göstermiş olur. "O değişti, eskiden çok iyiydi, zaman geçtikçe kötü biri oldu" diyenler suçu hep zamana atmıştır.

Yarınla oynayamayız, dünü değiştiremeyiz. Anı yaşamaya çalışmak da etik değerlerden çoğunu -düşünmemek nedeniyle- götürür. Bekaretini bi anda kaybeden kız, zamanın o kesidinde kendini ve başkasını mutlu etmiş olsa da, düşünceli olmaması ilerde ona mutsuzluk getirebilir. Bu güne dek hep kendime şunu dedim : Ben geçmişim için yarını düşünerek yaşıyorum, bugün önemsiz dedim. Kaçırdığım çok şey olabilir, katılıyorum. Ama zamanın keskin etkilerinden en az zarar görecek insanlar benim gibi düşünenlerdir. Eminim bu konuda.

Zaman uçsuz bucaksız, onu doğru yerinden tutmak ne kadar önemli..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder